Feeds:
Yazılar
Yorumlar

Archive for 28 Oca 2009

– Madrid’e gitmek mi? Elbette giderim, 34. haftada gidip 3 ya da 4 gol atmak için.

Read Full Post »

Balili’ye Mektup

Sevgili Balili,

Türkiye Kupası kapsamında, Ali Sami Yen Stadyumu’nda oynanan Galatasaray-Sivasspor maçının ikinci yarısında, bu ülkede sadece topunu oynamana ve salt işini yapmana rağmen, ülken üzerinden sana edilen ırkçı küfürler için özür beklemek hakkın. Kendi adıma peşinen ve koşulsuz özür dilerim. Sana küfür etmedim, ırkçı söylemlere katılmadım ancak biliyorum ki sana küfür edenlerin özür dileyecek yürekleri yok.

Türkiye’de sapla samanın karıştığı, savaş karşıtlığı ile bir halka saldırı hakkının bazı zihinlerde ayırt edilemediği günlerdeyiz. Kusurumuza bakma. Irkçılık ile vatan ve toprak sevgisini karıştıran bir toplum olduk iyiden iyiye. Savaşa karşı dururken bile dine göre ayrım yapar olduk. Savaş karşısında Filistinli, Bosnalı, Gürcü olduğumuz kadar Bolivyalı, Somalili, Aborjin de olma erdeminden uzağız son günlerde. İsrail’in yaptığı soykırıma karşı durmak ile İsrailli’nin köküne kibrit suyu ekmenin tezat oluşturması gerektiğini bile fark edemiyor birçoğumuz.

Siz böyle değildiniz dediğini duyar gibiyim. Haklısın, biz ki tarihimizi düşmana bile dostluk gösterdiğimiz öykülerle bezemiş bir halkız. Ulusalcılığı, ırk faşizminden ayırmış, herkesi kucaklayan tanımların peşinde koşmuşuz. Karnemizde kırıklarımız da var, biliyorum. Bir yanda da 6-7 Eylül olaylarını yaşatmışız kardeş bildiğimize… Ne biriyiz, ne öteki. Belki de hepsiyiz. Bir Eylül akşamı Beyoğlu’nda Rum / Ermeni avına çıkan olduğumuz kadar, kendisini komşu Agop için siper eden, Lefter’i baş tacı eden de biziz. Sevaplarımız kadar günahlarımız da var. Günah almaktan korkmayı çok küçük yaşlardan öğrenen bizler, sana dün gece küfürler ettik. Ön plana çıkarmadığın kimliğini bahane ederek üstelik. Taraf olmadığını, rahatsız olduğunu belirttiğin bir insanlık ayıbından sana parsel vererek hem de.

Kendi adıma; dün gece, dün geceden de önce ve bundan sonra sana edilen küfürler için özür dilerim. İsrail’in yaptığı soykırımda, Hamas terörüne ortak olmamasına rağmen o terörünün yarattığı ve nemalandığı savaşta kendi kaderlerine terk edilmiş Filistin halkı için atan yüreğimin tam yanında yerin var artık…

Kusurumuza bakma Balili. Sen de bizden birisin uzun süredir, anlıyorsun değil mi?

Read Full Post »

Huub Stevens

İtalyan tarzı taranmış saçlı, yoksa Fatih Terim mi demeliydim!, Huub Stevens PSV’den istifa etti. 1953 doğumlu Hollandalı teknik adamı ilk olarak Schalke 04’ten hatılıyorum. Schalke ile kazandığı UEFA Kupası kariyerindeki en büyük başarı zaten. Bir de Hami Mandıralı’nın Acı Vatan’daki acı anılarının sorumlusu olmuştu. Oyuncu Stevens’tan şikayet ederek Trabzon’a dönmüştü.

Schalke’den sonra Hertha Berlin, FC Köln, Roda, Hamburg derken yolu PSV’ye düştü. Hamburg’tan başarısızlık nedeniyle kovuldu ancak ikinci ligden aldığı Köln’e lig atmatmayı başardı. Oyuncuyken üç kez PSV ile Hollanda şampiyonluğu yaşayan Stevens, Roda’dan sonra kendi ülkesinde iki kez takım çalıştırmaya başladı. Ancak sürekli olarak başa güreşen, son dört yılın şampiyonu PSV onun yönetiminde tam anlamıyla çuvalladı. PSV Eindhoven şu anda beşinci sırada ve lider AZ Alkmaar ile arasındaki puan farkı 15.

Read Full Post »

İyi ki Erkeğim!

Futbol topunu nereye eklemek lazım acaba?

Read Full Post »

Robinho, kişisel sorunları nedeniyle Manchester City’nin kamp yaptığı Tenerife’den Brezilya’ya kaçarcasına gitmişti. Sonra paşa paşa dönmüş, ancak izinsiz seyehati nedeniyle yüklü bir ceza almaktan kurtulamamıştı. İşin aslı dün İngiliz basına epeyce gürültü koparacak şekliyle düştü. İddia şu; Brezilyalı oyuncusunun Yorkshire Üniversitesi öğrencisi 18 yaşındaki bir kıza cinsel saldırıda bulunmaktan dolayı arandığı ve hatta sorgulandığı… Ve hatta Brezilya’ya gidişinin altında bu olayın olduğu. Olayın Space isimli gece kulübünde meydana geldiği söyleniyor. Oyuncu elbette suçlamaları reddediyor. Ancak polis kovuşturmanın peşini bırakmayacak gibi, gene de Robinho’nun maçlara çıkmasına engel bir durum yok.

Read Full Post »

Ön yargılı olmak istemem. Ancak Thomas Gravesen tipten üç sene yiyecek futbolcular listesinde Top10’da rahatlıkla kendisine yer bulabilecek bir isim. Sahada attığı tekmeler, Robinho’yu tokatlaması, antrenmanda arkadaşlarına pipisini göstermesi gibi suç unsurlarını da eklersek Ergenekon’la bile ilişkilendirebiliriz Danimarkalı’yı. Gravesen futbolu bıraktı heryerde rastladığınız haber. Bence o futbolu değil, futbol Gravesen’i bıraktı. Tek yönlü orta alan oyuncularının son temsilcisi, klasik ön libero türününün son örneği idi. İngiltere futbolunun ona uygun yapısı ile Everton’da yaptığı çıkışı, onu Real Madrid’e taşıdı. Madrid’deki macerası; Kibrit Çocuğu tokatlaması, saha içerisindeki agresif hareketleri ve tek yönlü oyun anlayışı nedeniyle uzun sürmedi. Galatasaray’ın Inamoto öncesi hedefiydi. Zokora, Maniche ve Gravesen’in ikamesi nasıl Inamoto olur diye bana sormayın. Konuyla ilgili Adnan Sezgin’in yazdığı tezlere bakabilirsiniz… Madrid’ten Celtic’e geçişi bu nedenle şaşırtıcı değildi. İskoçya’da tutanamayarak eski günlerin hatrına Everton formasına kavuştu. Liverpool şehrinde eski günlerini melankonik şarkılar ile aramasına rağmen kendisini gösteremedi, başka talibi de çıkmayınca sahalardan koptu.

Read Full Post »

Tren v2

Trenin benim nazarımda torpilli bir taşıt olduğunu konuşmuştuk. Bu da gene torpilli bir yazı haberin olsun. Roma’nın Napoli’ye gelişinden sonra bu kez Napoli Floransa’ya gidiyor. İstanbul takımlarından birinin Kocaeli’ne ya da Ankara’ya trenle gittiğini düşünüyorum. Sonra bu düşünce kendi kendini imha ediyor, vazgeçiyorum. Belki mecbur kalsalar giderler de bu kadar güleç mi giderler emin olamıyorum.

Read Full Post »

Capello Analiz Ediyor

Fabio Capello en son hangi rakibini bu kadar dikkatli izlemiştir bilmiyorum. İngiliz Milli Takımı’nın teknik adamı Italia 1 televizyonunda katıldığı programda tam konsantrasyon kendisini ‘işi’ne vermiş. Ablanın ilk fotoğrafta yaptığı da milli takım hocasına yapılmaz yahu. Baksana adam mecburen dimdik oturuyor.

Read Full Post »

Bizi De Düşünün

Programa göre İtalya ile Brezilya 10 Şubat’ta Emirates Stadyumu’nda karşı karşıya gelecek. Tadından yenmez bir maç olacağı kesin. Ancak maçın oynanıp oynanmayacağına ilişkin bir belirsizlik söz konusu. Zira iki ülkenin politik meseleler nedeniyle araları açık. Konu 70’lerin ileri solcusu Cesare Battisti üzerinde dönüyor. Battisti, Brezilya tarafından İtalya’ya iade edilmediği için Akdeniz ülkesi sambacılar diyarındaki büyükelçisini geri çağırdı. Konu içerisinde İtalya, suçlunun iadesi, futbol ve erteleme girince ne kadar tanıdık geldi değil mi? İtalyanların Brezilya malları üzerinde toplu halde tepinip tepinmedikleri konusunda bir bilgi yok. Sadece futbol dostluk, kardeşliktir tadında bizleri maçın oynanacağına dair umuda garkeden açıklamalar var.

Read Full Post »

The mighty Reds of Liverpool
Have taught a football lesson
To those who talk before they walk
And now should learn to listen
The past it passed and we walk on
In the Kop we sing and sway
My proud heart gives thanks
To the men in the ranks
Of St. Rafa’s New Liverpool Way.

Liverpool Ghirl

Read Full Post »

Read Full Post »