80’lerin birçok unsuru bugün kült olmuş durumda. Başlı başına bir konu 80’ler. Müziği, modası, yaşam biçimi, ekonomisi bile geçen yüzyılın en önemli dönemlerinden birine işaret eder. Bizim mecramız futbol olduğuna göre, 80’lerin yâd edildiği yerde Milan’dan bahsetmemek olmaz. Uzay takımı denilen, oynadığı futbolla sadece İtalya ya da Avrupa’da değil tüm dünyada efsane olan bir ekipti o. Ard arda kazandıkları Serie A şampiyonlukları, Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası zaferleri ve kırdıkları yenilmemezlik rekoru ile efsane bir kadroydu Milan. O kadar ki, 7’den 77’ye programı ile dünyayı dolaşan Barış Manço, Milan antrenman tesislerine girip, takımdaki yıldız oyuncularla sohbet edince ülkemizde epeyce heyecan yaratmıştı.
Avrupa Şampiyonu olan Hollanda çıkışlı Rijkaard, Gullit ve Van Basten ile tadından yenmez bir futbol sergiliyorlardı. Başlarında Arrigo Sacchi ile. O kadroda futboluna doyulmayan belki de en önemli isim Van Basten’dı. İnce bilekleri ile İtalyan kasaplarına kurban olup genç yaşta futbolu bırakmak zorunda kaldı Hollandalı. Halen aktif futbol yaşantısı sürdüren, babasından sonra bir Milan efsanesi olmayı başarmış isimse Maldini. Herhalde formasını altyapıda oynayan oğluna teslim ederek yeşil sahaları bırakacak.
O kadrodan birçoklarına ara ara futbol sayfalarında rastlıyoruz. Eski bir mahalle arkadaşına rastlamış gibi, yılların getirdiği soğukluğu hemen üzerinden atıyor insan. Bazılarından ise hiç ses seda yok. Milan ve futbol sonrası bu ekibin ne yaptığına beraber bakalım.
Ruud Gullit: Milan sonrası Sampdoria ve Chelsea’de forma giydi. Chelsea, Newcastle, Feyenoord ve LA Galaxy’yi çalıştırdı. Futbolculuğu ile teknik adamlığı arasında dağlar kadar kalite farkı var. Hem futbolculuğunda hem teknik adamlığında ismi sürekli ülkemizdeki takımlarla anıldı. Yakın bir zamanda Milan scout olarak göreve başladı.
Franck Rijkaard: Ajax forması altında futbolu bıraktı. Hollanda milli takımını çalıştırarak teknik adamlık kariyerine en üstten başlamış oldu. Sparta Rotterdham’ı küme düşürmesine rağmen Barselona’nın başına geçti. Cruyff sağolsun. Barselona’da Avrupa Şampiyonluğu yaşadı, başarısını devam ettiremedi. Şimdi Milan’dan haber bekliyor.
Van Basten: Otuzuna gelmeden futbolu bırakmak zorunda kaldı. O bıraktığında Serie A kasaplarının yüzünde tebessüm oluştu. AFC Ajax’ta çalıştıktan sonraki durağı Hollanda milli takımı oldu. Euro2008’de takımın başındaydı. Portakallar için her zamanki sonuç ortaya çıktı; güzel futbol, final görememe. Şu anda Ajax’ın başında.
Franco Baresi: Rossoneri’nin efsane 6 numarası. Libero kavramının, defanstan oyun kurmanın kitabını yazdı. Milan altyapısında 20 ve 19 yaş altı takımlarını çalıştırdı.
Evani: Milan’dan sonra Sampdoria, Reggiani ve Carrarese’de forma giydi. Teknik adam olarak doğru düzgün çalışmadı. Milan altyapısında 16 yaş grubunda görev yapıyor.
Allesandro Costacurta: 80’lerdeki efsane kadroda olup, 41 yaşına kadar, yani geçen sezon sonuna kadar futbol oynayan ve bunu Milan’da yapan emektar savunma oyuncusu. Serie B takımlarından Montava’yı çalıştırıyor. Şu ana kadar takımının başında çıktığı 4 maçın 3ünde galip gelerek saha içerisinde olduğu kadar, kulübede de başarılı olacağının sinyallerini verdi.
Danilie Massaro: Futbolu bıraktıktan sonra Milan bünyesinde görev almaya devam eden golcü oyuncu, kariyer yolculuğu ile diğer takım arkadaşlarından ayrılıyor. Milan’ın halkla ilişkiler bölümünde çalışıyor. 1994 Dünya Kupası Finali’nde kaçırdığı penaltı onu futboldan soğutmuş olabilir mi?
Roberto Donadoni: Takımın orta sahasındaki dinamosu. Döneminin Pirlo’su diyebiliriz hatta. Milan’ın ardından Al-İttihad takımında geçirdiği bir sezon sonrası futbolu bıraktı. Lecce, Livorno, Geneo, Livorna’da hocalık yaptıktan sonra, bana göre güçlü lobisi sayesinde İtalyan milli takımının başına geçti. Lippi’den aldığı görevi Euro 2008 sonrası yine Lippi’ye bıraktı.
Giovanni Galli: Efsane kaleci. Yerini Rossi’ye bıraktıktan sonra Napoli, Torino, Parma derken Lucchese takımlarında oynadı. Halen Hellas Verona takımının sportif direktörlüğünü yapıyor.
Mauro Tassotti: Kasap gibi beklerden biriydi. Serie A’nın sertliğinin dozajının artmasında payı olan adamlardan biridir. Savunmanın sağı ya da ortası fark etmez, yeter ki durduracak bir rakip olsun. Futbolu Milan’da bıraktı, halen Carlo Ancellotti’nin teknik ekibinde görev yapıyor.
Colombo Angelo: Milan sonrası Bari ve Marconi’de forma giydi. Görenlerin ya da bulunduğu yeri bilenlerin haber vermesi önemle rica olunur!
Carlo Ancelotti: 2001 Kasım’ında Fatih Terim’in Milan macerası sona erdiğinden beri o koltukta. Daha önce Parma, Reggiana ve Juventus’u çalıştırdı. Milan ile; iki kez Şampiyonlar Ligi’ni, iki kez Süper Kupa’yı, bir kez FIFA Dünya Kulüpler Kupası’nı kazandı.