Futbol sohbetlerinin en koyularından biri taraftar sayıları, organizasyonları, pankartları, deplasman öyküleridir. Taraftar sayıları yaşlar küçükken rating alan bir konu başlığı iken, birazcık tribün tozu yutup olayın derinine inenlerin uzak durduğu bir konu olur zaman içinde. Niceliğin niteliği getirmediği çoğu kez görülmüştür. Örneğin Millwall ne taraftar sayısında ne de kulübün başarıları dolayısıyla birçok İngiliz takımı ile boy ölçüşemez. Ama ya tribünlerine ne demeli?
Türkiye’de taraftar sayıları üzerine birçok araştırma yapıldı. Son nüfus sayımında Devlet İstatistik Enstitüsü bile işe el attı. Çıkan sonuçlar kimi tatmin etti, hangi tartışmayı bitirdi, neye yaradı ayrı bir tartışma konusu… Sıklıkla bu veya benzer taraftar araştırmaları tekrarlanır. Şimdi, demek ki sıra Hürriyet Gazetesi’ne gelmiş. Üstelik gazete iddialı; yapacağı SMS araştırması (aslında araştırma demeye dilim varmıyor, sanki ‘gazlama’ daha doğru bir sözcük burada) ile en çok değil, en büyük taraftarı belirleyeceğini savlıyor. Yani ne kadar çok SMS atıp Hürriyet’e para kazandırırsan, o kadar büyük taraftar olursun. Taraftarlığın vahşi kapitalizmin kucağına oturması, futbol sevgisinin paraya tahvili… Üstelik yapılan tanıtımda Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor ismen, arda kalan Süper Lig takımları ise zımnen gazlanmış. Yani senin tuttuğun takım ikinci ligdeyse ‘büyük taraftar’ olmak için hiç şansın yok.
Evet bu ekonomik ortamda ek çıkarmak, hele hele konusu spor olan ek çıkarmak zor iş. Birçok mali zorlukla göğüs göğüse çarpışmak lâzım. Ancak bu zorluklar, insaları ve o insanların takım aşklarını SMS sayısına çevirmeye yetmemeli…
Bir Cevap Yazın